Blog

Deli Mehmet

Deli Mehmet diyorlardı ona. Mahallenin çocukları hep dalga geçip, kafasına top fırlatıp gülerlerdi. Mehmet hiç kızmazdı hatta hiç tepki göstermezdi bile. Ayşe Nine her gün yemek verirdi ona. Kimseye zararı yoktu. Hiç konuşmaz sadece Ayşe derdi hep. Herkes nine ona yemek veriyor diye sadece onun adını söylediğini sanıyorlardı. Ama işin doğrusu başkaydı. Ayşe onun ölen sevgilisiydi. Herkes başka bir şey diyordu. Kimi intihar etti derdi, kimi trafik kazası derdi. Mehmet ise hiç anlatmazdı. Mehmet’in çok da zengin olduğu söylenirdi. Ama üzerindeki eski, yırtık pırtık kıyafeti ve elinden de düşürmediği küçük kitabı dışında hiçbir şeyi yoktu görünürde. Zaten yemeği de Ayşe Nine veriyordu ona. Hep aynı kitabı okurdu Mehmet. Sabahattin Ali’nin Kürk Mantolu Madonna kitabıydı bu. Arada kitaptan cümleler söylerdi.

Bir gün mahalleye güzel bir limuzin geldi. Tüm mahalledeki çocuklar hayatlarında daha önce görmediği bu tuhaf, uzun arabanın etrafında toplandılar.  Tüm kadınlar pencerelere, balkonlara çıkıp arabayı izliyorlardı. Arabanın içinden kırmızı elbiseli, sarı saçlı ve kâküllü bir kadın indi. O kadar ince topuklu bir ayakkabısı vardı ki adım atsa düşecek gibiydi ama o bir an bile sendelemeden Ayşe Ninenin evine doğru yürümeye başladı. Mehmet de içeride kahvaltı ediyordu. Kapı çaldı. Kadın izin bile istemeden içeri girdi. Karşısında annesini gören Mehmet defol diye bağırmaya başladı. O kadar çok bağırıyordu ki boynundaki damarlar patlayacak gibi olmuştu.

Annesi hiç korkmadı ve ona doğru yaklaşmaya başladı. Ben katil değilim, sevgilini ben öldürmedim her şey kazaydı diyerek oğlunu kendine çekip sarılmak istedi. Mehmet onu itip kolundan tutup dışarı attı. Kadının şoförü kadını tutmasa kadın kesin yuvarlanacaktı. Kadın üstünü düzeltip, oğluna acıyormuş gibi baktı ama aslında umurunda değildi. Mehmet haklıydı. Sevdiği kız fakir diye ailesine uygun olmadığı için istememişti annesi Ayşe’yi. Mehmet’i bıraksın diye de para teklif etmişti. Ayşe de kabul etmeyip gitmek isteyince de bir anlık sinirle masadaki bıçağı kıza saplamıştı. Mehmet geldiğinde her şey için çok geçti. Kız çoktan ölmüştü. O günden sonra da Deli Mehmet kaldı adı acılı aşığın.

Yorumlar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir